Yoğun iş hayatı nedeniyle bazı anneler çocuklarıyla istedikleri kadar zaman geçiremiyorlar, beraber oldukları zamanda ise yetersiz kaldıklarını düşünerek suçluluk duyuyorlar. Psikolog Serap Duygulu, bu ve benzer durumdaki annelere şu önerilerde bulunuyor:

Anne baba olmak demek, kendinden önce bir başka canlının varlığını, duygularını ve hayatını önemsemek demek. Çocuğunuza verdiğiniz önemle diğer her şey yer değiştirir.

Bütün bu değişimler elbette bir günde olmaz, zaman içinde adım adım siz ebeveyn olmanın getirdiği sorumlulukları üstlenir ve hayatınızın akışını yeni durumunuza göre yeniden düzenlemeyi öğrenirsiniz.

Günümüzde özellikle kadınların da iş hayatında yer almaları nedeniyle anne ile çocuk arasındaki ilişkide bazı sorunlar da baş gösterdi. 

Yoğun iş hayatı nedeniyle bazı anneler çocuklarıyla istedikleri kadar zaman geçiremiyorlar, beraber oldukları zamanda ise yetersiz kaldıklarını düşünerek suçluluk duyuyorlar.

Zira, işten yorgun gelen anne babanın çocuğun ihtiyaçlarına yeterince cevap verebilmesi, onunla kaliteli zaman geçirmesi beklenir. 

Bu ihtiyaçları doyurulamayan çocuklarda hırçınlık, inat, öfke nöbetleri görülebilir. Zaman içinde farklı sorunlar hatta davranış bozuklukları ortaya çıkabilir ki bunların hepsi aslında karşılık verilmeyen ihtiyaçların göstergesidir.

İş hayatının yoğunluğuna ek olarak bazı anne babaların zaman zaman seyahat etmelerini gerektiren çalışma koşulları olabilir ya da çocuklarından bir süreliğine ayrılmak zorunda kalabilirler. 

Bu ayrılıklar eğer doğru planlama yapılmazsa özellikle çocuklar açısından ciddi sıkıntılara yol açabilir. Anne babanın yokluğu bir anlamda evdeki düzenin bozulması anlamına gelir.

Özellikle bir yaş altındaki çocuklarda devam duyguları henüz gelişmediğinden annesinin ne zaman döneceğini anlayamaz ve geri gelmeyeceğini zanneder.

Özellikle birkaç günü aşan anne yokluğunda terk edilmiş olduğu hissine kapılabilir.

Anne etkisi çocuk üzerinde o kadar önemlidir ki, annenin manevi ya da maddi olarak yokluğundan kaynaklanan ‘Anne Sendromu’ortaya çıkabilir. 

Çocuklar için aile bütünlüğü, evde bir düzenin olması ve bu düzenin bozulmaması da tahminlerin ötesinde önem taşır.

Süre ne olursa olsun anneden ayrı kaldığında çocuğun bu süre içinde bakıcı yerine aile büyükleriyle beraber olması tercih edilebilir.

Çocuklar büyükanne ve dedelerine düşkündürler. Ebeveynlerinin birkaç günlük yokluğu sırasında çocuğun bütün ilgisi aile büyüklerine yöneleceği için anne baba yokluğu o kadar sıkıntılı yaşanmayacaktır.

Özellikle anneden ayrı kalmak çocuklar açısından önemli bir soruna dönüşebilir.. Sağlıklı bir tutum oluşturulamazsa çocuklarda davranış bozuklukları, alt ıslatmalar, bebekliğe dönüş, hatta kazanılmış becerilerde gerileme görülebilir.

Bütün bunların sebebinin zaman zaman ayrı kaldığı annesinin ilgisini çekmek, daha çok beraber olmak için tekrar bebekleşmek olarak düşünülmelidir.

Birkaç günlük ayrılıklarda çok önemli sorunlar olmamakla beraber, uzun süreli ayrılmalarda çocuklarda kaygı bozuklukları gelişebilir, güvensizlikler oluşabilir.

Öte yandan kısa süreli ayrılıklarda bu durumu çocuklarına anlatabilen anne babalarda böyle olumsuz bir tabloyla karşılaşılmaz. Bütün mesele annenin ayrılık öncesi ve sonrası genel tutumlarında yatar.

Yola çıkmadan önce çocuğu bilgilendirmek yerine ona fark ettirmeden evden ayrılmak ya da çocuğun yanlış bir davranışında onu evden gitmekle tehdit etmek son derece olumsuz ebeveyn tutumlarıdır ve maalesef bu tip davranışlarda bulunan anne babalar hala var.

İstenmeyen durumlarda, örneğin anne baba ayrılıklarında ve çocuğun babaya verildiği durumlarda çocuğun mümkün olduğu kadar sık anneyle görüşmesine zemin hazırlanmalıdır. Bu çocuğun psikolojik sağlığı için son derece önemlidir.

Annelik çok önemli bir sorumluluktur ve tüm ömür boyu sürecek bir yolculuktur. Attığımız her adımın, yaptığımız her eylemin çocuklarımızın hayatında çok önemli izler bırakacağını unutmayalım!

Önceki İçerikGebe olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Sonraki İçerikÇocuklarda obeziteye yol açan nedenler